Sabahattin Ali'nin ilk romanı olan Kuyucaklı Yusuf, Birinci Dünya Savaşı sonrası Türkiye'sinde yaşanan sosyal ve psikolojik değişimleri ele alır. Roman, Aydın'ın Kuyucak ilçesinde geçmektedir ve Yusuf adlı bir çocuğun yetim kalmasıyla başlar.
Hikaye, Yusuf'un eşkıyalar tarafından öldürülen ailesinin ardından Kaymakam Selahattin Bey ve karısı Şahinde Hanım tarafından evlat edinilmesiyle devam eder. Yusuf, farklı kültüre ve yaşam tarzına sahip bu ailede büyür. Selahattin Bey'in iyi niyetine rağmen, Şahinde Hanım'ın kıskanç ve kötücül tavırları Yusuf'un hayatını zorlaştırır.
Romanın ilerleyen bölümlerinde Yusuf, kasabanın ileri gelenlerinden Hilmi Bey'in kızı Muazzez'e aşık olur. Bu aşk, Yusuf'un iç dünyasında büyük bir fırtına yaratır. Ancak, Muazzez'in başına gelen talihsiz olaylar ve kasabadaki ahlaki çöküntü, Yusuf'u derinden etkiler. Yusuf'un kimlik arayışı, toplumsal yabancılaşma, aşk ve adalet kavramları romanın temelini oluşturur. Kuyucaklı Yusuf, kırsal kesimde yaşanan sosyal adaletsizlikleri ve bireyin bu adaletsizlikler karşısındaki çaresizliğini çarpıcı bir şekilde gözler önüne serer. Romanın sonunda, Yusuf'un trajik ölümü, umutsuzluğun ve çaresizliğin sembolü haline gelir.
Ne Demek sitesindeki bilgiler kullanıcılar vasıtasıyla veya otomatik oluşturulmuştur. Buradaki bilgilerin doğru olduğu garanti edilmez. Düzeltilmesi gereken bilgi olduğunu düşünüyorsanız bizimle iletişime geçiniz. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz için iletisim@nedemek.page